Lycia’dan Yeni Albüm: In Flickers

Comments (0) Albüm, Dünyadan, Güncel

İçinde sosyal ve siyasal anlamda birçok önemli olayı ve tabii ki birçok olumsuzluğu da barındıran dolu dolu bir yılı, 2018’i geride bıraktığımız şu günlerde, bu koca yıldan kalan ve benim için güzel bir şeyden, Lycia isimli gruptan ve son albümünden bahsetmek istiyorum. Bir önceki albümü olan 2013 tarihli “Quiet Moments” albümünden 5 yıl sonra Lycia, 2018’in sonlarında “In Flickers” isimli bir albüm yayınlayarak dinleyicileri için bu yıla bir veda armağanı bırakmış oldu. Uzun bir aradan sonra çıkan bu albüm, benim gibi Lycia severler için önemli ve değerli.

Lycia’nın aslında uzun bir geçmişi bulunuyor. 1988 yılında kurulmuş olan grup, 30 yılını devirmiş durumda. Lycia bu 30 yıl içerisinde tam 11 albüm yayımladı. Mike VanPortfleet, David Galas, TaraVanflower ve John Fair’den oluşan grup, Arizona çıkışlı. Fakat dinlediğinizde, çıktığı coğrafya ve iklimle çok da uyumlu olmayan bir şekilde; karanlık, soğuk ve depresif dalgalar algılıyor,  İskandinav ülkelerinden çıkma bir grup dinlediğinizi zannedebiliyorsunuz. Nitekim yıllar önce ilk dinlediğimde ben de böyle düşünmüş, Amerikalı olduklarını öğrendiğimde biraz şaşırmıştım.  Sevdiğim ve dinlediğim birçok şarkılarının arasında, ara sıra açıp defalarca peş peşe dinlediğim “Drifting” isimli parçalarının bende çok ayrı bir yeri var. İnsanı alıp başka diyarlara götüren, içinde gerçekten de umutsuz ve umarsızca sürüklendiğiniz, bir insanın morali bozukken dinlemesinin, bünyesinde çeşitli olumsuz etkiler bırakabileceğini düşündüğüm bu şarkının müdavimi olduğumu da belirtmek isterim. Evet, “Drifting” isimli birçok şarkı, hatta birçok popüler şarkı var, fakat isminin hakkını en iyi veren “Drifting”lerden birinin bu olduğunu söylersem çok da abartmış olmam herhalde.

https://open.spotify.com/track/1Mpg5Cs4uBklznb2LnAzAp?si=nm97XJI_THGR7rH3PMn1yw

Lycia, kategorize edilmesi zor bir grup. Çeşitli akımlar arasında gezinen, daha çok bir sentez gibi görünen grubun kurucusu Mike VanPortfleet de, kategorize edilmelerinin zor olduğunu, kendilerini herhangi bir janr dahilinde görmediklerini belirtiyor. Kesin ve keskin bir şekilde kategorize etmekten de kaçınarak, grubun çalışmalarının, darkwave, gotik, post-punk, dark ambient gibi türlerden öğeler taşıdığını söyleyebiliriz.

In Flickers albümünde dikkatimi çekenler; The Path, Late Night Solitude, 34 Palms ve Autumn into Winter isimli şarkılar. The Path, önceki albümlerdeki birçok şarkıdan esintiler taşıyan, Lycia severlerin beğeneceği bir parça olmuş. Late Night Solitude, gergin ve karanlık hisler uyandıran, dark ambient türüne daha yakın bir çalışma olarak dikkat çekiyor. Yeni albümdeki bir diğer çalışma olan 34 Palms, Lycia külliyatının özeti mahiyetinde, adeta klasik bir Lycia şarkısı. Bir Lycia şarkısı nasıl olur sorusuna cevap verilmesi gerektiğinde, uzun tanımlamalara girilmek istenmiyorsa bu şarkı dinletilerek örnek verilebilir. Albümün en beğendiğim şarkısı ise, biraz evvel yıllardır bağımlısı olduğunu belirttiğim Drifting şarkısını andıran bir hüznü ve salınma hissini tetikleyen Autumn into Winter.

In Flickers’da yer alan Mist ve Failure gibi şarkılarda, aslında Lycia’nın tarzında sık görülmeyen tekno ve elektronik vuruşlar var. Bu şarkıların, grubun ilk yıllarında ayrılan ve 28 yıl sonra gruba tekrar katılan John Fair’in imzasını taşıyan parçalar olduğunu da belirtelim.

Albümü dinlemek için sizi böyle alalım:

https://open.spotify.com/album/3bBAVkxSwk1ZzNH1873nUI?si=apE5k3uRSgqgAJ1bXZWThA

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir