Büyüleyici Bir Performans: Joss Stone İstanbul Konseri

Comments (0) Genel, Konser

İlk olarak şu konuda hemfikir olmalıyız: Joss Stone kesinlikle “popçu” değil. Asla da olmadı. Bunu yazının çeşitli noktalarında tekrar hatırlatacağım.

Dün akşam Volkswagen Arena’da Joss Stone konserine katıldım. Hani “abi sesi zaten güzel ama sahnesi de çok iyiymiş diyorlar” denir ya bazı sanatçılar hakkında, Joss Stone o listeye üst sıralardan yazılması gereken bir isim (Hala bu “kötü sahne” konusunda Sigur Ros ve PJ Harvey’e kırgınım). Pek uzun sürmeyen ancak damakta enfes bir tat bırakan performans ortaya koydu, tartışmasız herkesi eğlendirdi, coşturdu. Şöyle özetleyeyim, “hepiniz burada mısınız yahu bir kontrol edeyim” diyerek ikinci şarkısında sahneden seyircilerin arasına karıştığında herkes ağzı kulaklarında ayağa kalkmış dans ediyordu.

Spring” şarkısıyla başlayan şarkı aralarında Türkçe kelimeler kullanma çabası bir noktada, karnında tümör olan köpeğine kemoterapi yerine uyguladığı alternatif tedaviyi seyircilerden birine cümle cümle çevirtip anlattırmasına kadar geldi. Hatta “Super Duper Love” şarkısını söylemeden önce seyircileri oturdukları yerden dans etmeye teşvik etmek amacıyla yine Türkçesini öğrenip “kıçınızı kaldırın” demesi çok sempatikti. Ve tüm bunları yaparken bir “popçu” değildi. Her zamanki gibi R&B ve soul çizgisindeydi.

“Stuck on You” şarkısına geçmeden önce kime aşık olacağınızı seçemezsiniz diyerek lafa girdi ve performans içindeki ruh hali değişimini güzel yönetti. “I Put a Spell on You” performansını -buna cüret edeceğim sanırım- Nina Simone izleyebilseydi içtenlikle tebessüm edip Joss Stone’un omzuna destekleyici bir tavırla dokunurdu diye düşünüyorum. “Love Me” şarkısı öncesinde seyircilere sufle verip tüm salonla düet yaptı. Bunların haricinde “Choking Kind”, “Big Old Game” ve “Tell Me What We Gonna Do” gibi şarkılarını da seslendiren başarılı sanatçı, konseri bis yaptığı “Right to Be Wrong” ile bitirdi.

Özetle, canlı performanslarının videolarını izlemiştim ama dün canlı canlı şahit oldum ki, kesinlikle stüdyo sanatçısı değil. Canlı performansı, ses rengi, sesinin yüksekliği, gırtlak hakimiyeti, sahneyi kullanımı çok etkileyici. Samimi tavırları daha konserin başında tereddüt eden suratlara bir gevşeme getiriyor. “İlk fırsatta keşke tekrar gelse de tekrar dinlesek” dedirtti. Ayrıca konser esnasından şöyle bir kısa video da mevcut:

Tahmin edebileceğiniz gibi, bütün bunlar çok başarılı bir R&B ve soul sanatçısı olmasından kaynaklanıyor.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir