Yeni her zaman iyidir: Gitar müziğinde devrimi ne sağladı?

Comments (0) Genel, Serbest Bölge

Bir enstrümanın ağırlığında olan müzikler, genelde o enstrümana hâkim olmaya çalışan veya enstrümana yakınlık duyan kişiler tarafından daha çok seviliyor. Bu nokta hâlihazırda olan bir gerçekliği sunmakta. Enstrümantal müzikler, birçokları için bir fon müziği olarak özelliğini korusa da; esasında vadettiği kompozisyonların çeşitliliği diğer türlerden ayrılan bir nitelik sunuyor. Gitar müziğini de bu kapsamda ele alacaksak yeni ve modern gitar temelli müzikteki değişimleri görmemiz gerekiyor. Gitar müziği denilince akla gelen Hendrix, Satriani, Santana, Vai gibi klasikleşmiş isimlerin yanı sıra bugün gitarı müziğin içerisine oturtabilen ve kompozisyonları sadece gitar üzerinden yaratmayan isimleri de anmak artık bir zorunluluk hâline dönüşüyor.

 Gitar müziğine progresif dokunuşu: Djent 

Esasında bir progresif metal türü olan Djent, ilk olarak Meshuggah grubunun genel gitar kompozisyonları ve tonlarıyla ortaya çıkan bir tür olarak

Aaron Marshall

bilinse de; bugünkü aldığı şekil itibariyle ortaya çıkış özünden daha da genişlediğini ve birçok farklı türevi içerisine aldığını belirtebiliriz. Genel olarak progresif metal üst başlığında toplayabileceğimiz djent grupları, müziğe verdikleri yeni soluğun yanı sıra; özellikle gitar müziğine sunduğu katkı açısından adeta bulunmaz bir nimet denilebilir. Bu noktada djent gruplarından form olarak ayrılan ve gitar müziğini djent kodlarıyla yapan birçok isim mevcut. Ben; bu noktada yeni, modern gitar müziğini ileriye taşıyan kişileri progresif metal vurgusuyla öne çıkarmak arzusundayım. Djent ya da post-rock gibi sonradan üretilme kavramların karşısına konabilecek doğru kelimelerden biri olarak modern progresif rock müziğini kullanmanın daha doğru olacağı düşüncesindeyim.

 Modern gitar müziği doğrudan Y kuşağının işi 

Tosin Abasi

Millenials olarak da nitelendirebileceğimiz Y kuşağının içinden gelen modern gitar müziği temsilcilerinin müzik kompozisyonlarına ve müziğe bakışları elbette bu kuşaktan besleniyor. Karakterlerinin doğrudan bu kuşağa ait olduğunu anlatmamız, bu türdeki diğer gitaristlerden farklarını anlatmak için temel çıkış noktası olmalı… Sadece müzik yapmayan, kendi play-through (kişisel performans) video’larını çeken, bunu Adobe programlarıyla editleyen, klipleri için fikir düşünen, konsept görselleri kendi aklıyla yaratan, içerik stratejisini kendisi belirleyen isimlerle karşı karşıyayız. Belki de bu nedenle yeni ve modern gitar müziği yapan isimleri, değişen yeni medya düzleminde birden çok işi kendi başına yapan yaratıcı içerik editörlerine oldukça benzettiğimi itiraf etmeliyim.

 Ekipman müziğin içerisine doğrudan katkı sağlıyor 

Müziğin üretiminde de çoklu yaklaşımı benimseyen bu isimlerin öncüllerinden en önemli farklarından biri olarak teknolojiden sonuna kadar faydalanmaları söylenebilir. Kullanılan synthesizer’lardan, hacimli synth pad’lere kadar bu isimlerin müziği sadece gitar formu üzerinden değil, bütünlüklü bir odakla çözebilmesi de en büyük avantajları. Elbette burada artık sinyal işlemeye doğru kayan dijital müziğin olanaklarından faydalanmada, teknolojiyi kullanmada Y neslinin etkisini göz önünde bulundurmak gerekir diye düşünüyorum. Buzdolabı büyüklüğündeki amfilerin yerini alan çoklu efektli prosesörlerin, amfi simülatör ve profilleyicilerinin olduğu bir alanda bu isimlerin ‘’çözüm analog’’ta gibi saplantılara bağlı kalmaması da elbette kendilerinin önlerini açan en büyük nedenlerden bir tanesi. Fender, Gibson gibi markalardan giderek butik gitar üretimine doğru kayan gitar piyasasında bu isimlerin gitara yeni vizyon katan üreticilerle de çalışması, müziklerine yönelik yeni ve farklı bir estetik anlayış da katıyor.

 Modern progresif gitar müziği için kimleri dinlemeliyiz? 

Bu sorunun yanıtı, yeni müzik formunu anlayabilmek için oldukça önem taşıyor. Klişeleşmiş Rock personalarının dışında yer alan ve hepsi bugün müziği bıraksa başarılı YouTuber’lara dönüşebilecek isimler olan bu kişilerin; belirli bir jenerasyonun kodlarını taşıdığını söylemiştik. Peki bu kodları en iyi yansıtan ve müziğini de aynı ölçüde başarıyla devam ettiren isimler kimler? Yazının son kısmında buna değinmek gerekiyor.

 Plini 

Avustralyalı, 1992 doğumlu gitaristi esasında diğerleri gibi ‘’yeni’’ başlığı altında toplamak yersiz olacak. Neredeyse 10 yıla yakındır aktif müzik yapan Plini Roessler-Holgate, Steve Vai’nin de tabiriyle ‘’geleceğin gitar müziği’’ olarak değerlendiren kompozisyonları yaratan isim olarak biliniyor. Albümlerinin bu kadar iyi olma sebepleri arasında ise diğer isimlerle de çalışan Simon Grove, Troy Wright sanatçılar bulunuyor.

 Aaron Marshall 

Yeni gitar müziğinin en yaşlı isimlerinden biri olarak değerlendirebileceğimiz 1980 doğumlu Marshall’ı kurduğu Intervals projesinden bilmekteyiz. Bıçak gibi bir sağ ele sahip olan gitaristin özellikle caz akorları üzerinden oluşturduğu progresif gitar kompozisyonlarının aşığı olduğumu belirtmem gerekiyor.

 David Maxim Micic 

Sırbistan, 1992 doğumlu Micic’in kompozisyonlarının post-rock severlere hitap edeceğinden eminim. Kendisinin parçalarında doğu ezgilerini de kullandığını belirtelim. Micic’in, uzun bir dönem Osmanlı kültüründe kalmış Sırbistan’da doğması bunda elbette önemli bir etken.

 Tosin Abasi 

Abasi’yi birçoğumuz djent grubu ‘’Animals as Leaders’’ta yaptığı insanlıktan çıkmış hareketlerle biliyoruz. İnanılmaz bir slap tekniğine sahip olan ve bunu elektrikli gitara uyarlamış olan Abasi, günümüzde ürettiği butik gitarlarla da bilinen bir müzisyen.

 

Konuk Yazar: Ilgaz Fakıoğlu

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir