15 Ağustos, 1985; Güney Los Angeles, Crenshaw doğumlu şarkıcı ve aktivist Ermian Asghedom, 31 Mart’ta Crenshaw’da, sahip olduğu kıyafet mağazasının önünde başından ve vücudundan vurularak öldürülmüştü. Polis, kişisel bir anlaşmazlık yüzünden vurulduğu açıklamasında bulunmuş ve cinayete ilişkin Eric Holder tutuklanmıştı. Nipsey Hussle, olaydan bir gün sonra, 1 Nisan’da, eyaletin güneyindeki çete savaşları üzerine Jay-Z’nin kurucusu olduğu RocNation ile birlikte Los Angeles Polis Departmanı ile görüşecekti. Sanatçının ölümüne dünyanın dört bir yanından tepkiler ve baş sağlığı mesajları yağarken, 11 Nisan’da 21.000 kişilik Staples Center’da Nipsey Hussle anısına bir tören düzenlendi. Mekan, Michael Jackson’ın 2009’daki cenaze törenine ev sahipliği yapmıştı.
Nipsey Hussle cinayeti müzik camiasından spor camiasına, herkesi derinden sarsan bir olay oldu. Ailesi hâlâ ağır bir şekilde yasını tutmakta, kendisine yakın müzisyenler sık sık mirasının devam edeceği mesajlarını paylaşmakta. Bugün doğum günü sebebiyle hem ailesi, hem arkadaşları, hem de hayranları için oldukça yoğun bir gündü. Hayranlarının Marathon Clothing önünde toplanacağı biliniyordu, mağazanın etrafı herhangi bir toplanma olmaması için barikatlarla kapatılmıştı. Hussle’ın ailesi kapalı bir etkinlikle kendisini anmayı tercih etti.
Eritrea ve Afro Amerikan kökenli Nipsey Hussle, yalnızca rap sahnesindeki varlığıyla değil, aynı zamanda aktivist yönüyle, yaşadığı bölge ve insanları için yaptıklarıyla da biliniyordu. Onu bu kadar saygı duyulan bir insan yapan özelliği nereden geldiğini asla unutmamış olması ve birlikte yaşadığı topluluk için verdiği bitmek bilmeyen mücadelesiydi.
Bölgenin en tehlikeli çetelerinden Rollin 60s Neighborhood Crips üyesi Asghedom’ın hayatı, 19 yaşında sokaklardan kazandığı parayla baba tarafından kökenlerini öğrenmek için Eritrea’ya yaptığı ziyaret sonrası değişir. Crenshaw’un, Güney Los Angeles’ın, hip-hop camiasının ve müziğinin dokunduğu her insanın saygı duyduğu Asghedom, o üç aylık ziyaret sonrası çete üyeliğinden rapçi ve aktivist kimliğine bürünür.
2004 yılındaki Eritrea ziyareti sonrası kafasında kurduğu ve mixtape’ine de ismini veren “The Marathon” adlı uzun süreli plan ile kendi deyimiyle ‘basamakları tek tek çıkarak’ bugün Kanye West ile yarışabilecek bir servete sahip oldu. Kendi imparatorluğunu kurmak adına büyük plak şirketleri için çalışmayı reddederek 10 yıl gibi uzun bir sürede albümü Victory Lap’i çıkarttı. Tanesi 100 dolar olan 2013 Crenshaw mixtape’inden bin kopya sattı, hatta Jay-Z’yi yüz adet kopya satın alması için ikna ederek kazandığı parayla kendi markasını destekledi. Servetini zenginlik ve gösteriş yerine daha büyük bir amaç için kullanmayı tercih etti. Doğup büyüdüğü Crenshaw bölgesini kalkındırmak; insanlara istihdam, eğitim ve yaşam alanı sağlamak ve bu topluluk bilincini önce tüm eyalete, daha sonra ülke boyunca yaymak için çalıştı.
Hussle, riskleri umursamaksızın doğduğu bölgede kalmayı tercih eden sanatçılardandı. Sokakta korumasız gezdiği, mahallelerde çete riskine rağmen dolaştığı, giyimini mütevazı tuttuğu, pahalı evler ve yabancı arabalara yatırım yapmak gibi “devamlılığı olmayan” işlerle uğraşmadığı biliniyordu. Yıllarca doğup büyüdüğü bölgeyi baştan yaratmak, kalkındırmak; o bölgedeki insanların eğitimi, gelişimi ve refahına katkıda bulunmak için girişimlerde bulundu. Geçinme güçlüğü yaşayan bölge insanının yaşayacağı bir kompleks yaratmayı hedefliyordu. Çoğu zaman evsiz ve yeni serbest bırakılan suçluları, suçların tekrarlanmaması için işe alması, Marathon Clothing Store’u açışı; açık hava müzesi, sanat ve kültür merkezi olması hedeflenen Destination Crenshaw projesine verdiği destek, Crenshaw bölgesindeki okullara ayakkabı bağışlaması ve komplekslerin geliştirilmesi için verdiği finansal destek, Güney Los Angeles bölgesi için yaptıklarından sadece birkaçı. Los Angeles’ta 40,000 üzerinde insana istihdam sağladığı biliniyor. Topluluğu için en çok yatırımda bulunan ve çalışan rapçi olarak geçti tarih sayfasına.
30 yıl boyunca dünya üzerindeki varlığını korumak için savaşmış Eritrea’nın, Amerika’ya göçen en kalabalık topluluğu Güney Los Angeles’ta konumlanıyor. Savaşla birlikte dünyanın dört bir yanına iltica ve göç eden Eritrealılar’ın, Amerika’da görülmesi ve duyulmasını sağlayan, kökenlerine ve geleneklerine sadık kalmış ve her fırsatta ülkesine ve insanına olan bağlılığını dile getirmiş bir sanatçı aynı zamanda Nipsey Hussle.
Kardeşin kardeşe kırdırılması, nefreti ve şiddetine son verilmesi ve aslında bir kabile olunduğu, artık birlikte durulması gerektiği üzerine en önemli çağrılardan birini Sean Combs (P. Diddy) sosyal medya üzerinden paylaştığı bir video ile yapmıştı Hussle’ın ölümü ardından. Hâlâ kulaklarda o cümleler:
“Bizler çok özeliz. Bunu aşabiliriz, bunun üstesinden sevgiyle gelmeliyiz. Bu durum karışık değil. Sevgiyle üstesinden gelmeli ve buna karşı savaşmalıyız. Ama önce kardeşler olarak birbirimize karşı olan cehaletimiz ve sevgisizliğimizle savaşmalıyız.”
Nipsey Hussle’ın 2018’de çıkardığı albüm Victory Lap, ölümünden bir hafta sonra Billboard’da ikinci sıraya yükselirken mixtape’lerinden 4 tanesi Billboard 200 listesine giriş yaptı. Marathon Clothing ve diğer projeleri müzik camiasının en önemli isimleri tarafından destekleniyor. “The Marathon” planı, hak ettiği sesi geç de olsa buldu ve tüm dünyaya yayıldı. Dünyadan fiziksel olarak ayrılmaya zorlanmış, çalışmaları yarıda kesilmiş de olsa, Hussle’ın planının uzun yıllar sürdürülebilmesi için tüm rap camiası ant içti.
Maraton devam ediyor. İyi ki doğdun Nipsey Hussle!