Pazardı. Sen arka koltukta biriyle sevişiyor, ben de ön tarafta karayolları app’iyle şehir planlamacılığı üzerine girdiğim koyu bir tartışmadan sağ çıkmaya çalışıyordum. Bir şeyleri tartışmadan nereye varabilirdik ki… İşte bunu – o günden beri – daha yeni anlıyorum.
Aklıma gelen sesleri duymaya çalışıyordum. Çünkü bilirsin ki düşüncelerin seni yakalayacak ve seni alt edecek… Duygularını saklaman da bir şey ifade etmiyor artık… Düşüncelerden kaçmak için başka sesler lazım…
Tam o anda; “dün kafanın içinde duyduğun sesin ne olduğunu hatırlıyor musun?” diye sordum sen arkada sevişirken. “Hayır” dedin.
Kısa cevabın bitmeden, durduramadığım bir kusma isteği olduğunu hissettim. Sabah oluyordu, üstüme güneş vurdu, çocukluğuma gittim. Umutlarım, arabayı park ettiğimiz deniz kıyısından yuvarlandı.
O son notayı hatırlamıyorduk ve hayat devam ediyordu…