Geçen ay, Neil Young’un o müthiş Archives* sitesinde Ken isimli bir kullanıcı, “New Crazy Horse” başlığıyla “Tamam, bunları zevkle dinliyorum da bazen insan yeni şeyler de olsa diyor” diye yazınca Neil Young’dan kimsenin beklemediği bir yanıt geldi:
– Sevgili Ken, Crazy Horse 11 yeni parçayla stüdyoya girmek üzere..
Artık tamamen umudumuzu yitirmiş, bunlar bir daha bir araya gelip de albüm yapmazlar derken…
Elbette bunu düşünmemizin nedenleri vardı. Neil Young, tam 7 yıldır Crazy Horse’u yine bir kenara bırakmış, gençlerden oluşan Promise of the Real grubu ile çevre işlerine tam dalmıştı. 2012’de çıkardıkları o müthiş Psychedelic Pill ikili albümünden bu yana yeni projelere girmiş, birçok yeni albüm çıkarmış, bu arada 40 yıllık eşinden boşanmış ve yeniden evlenmişti ama çıkardığı albümlerin hiçbiri Neil Young’u özellikle Crazy Horse ile birlikte sevenleri elbette pek tatmin etmemişti.
Ama, geçen yıl mayıs ayında Neil Young-Crazy Horse beraberliğinin doğasına uygun bir şekilde aniden ortaya çıktılar. Garip bir süreç sonunda çok “gizli” bir dizi konser verdiler. Bu çok ilginç 5 buluşma, California Fresno’da ve Bakersfield’da oldu. Afişlerde Neil Young adı geçmedi, “NYCH” olarak anons edildi. Sadece Archives sitesinden bilet satıldı ve sadece NYCH’u yıllardır deli gibi takip eden sınırlı sayıdaki (1.500!) gerçek dinleyici seyredebildi.
Ama konserlerde büyük bir süpriz vardı. 1975’ten beri aralıksız Crazy Horse’un gitaristi olan Poncho Sampedro yoktu! Yerine çook daha eski bir Crazy Horse elemanı olan Nils Lofgren vardı. Tam 45 yıl sonra geri dönmüştü Lofgren**. Gerçi o da 70’lerin başında Neil Young ile çalışmış büyük bir gitaristti. Üstelik en eski NYCH albümlerinden olan “After the Goldrush” ve “Tonight’s the Night” dönemlerinden kalma bir Crazy Horse üyesiydi. İyi de Crazy Horse’un ayrılmaz 3’lüsünden biri olan Sampedro’ya ne oldu? Hala muamma ama var bir şeyler***
Konserde 2014’de kalp krizi geçiren bascı Billy Talbot taş gibiydi. Ralph Molina, yine davulunu çok sağlam çalıyordu. Ama gözler esas Nils üzerindeydi tabii ki. 43 yıl sonra, eski üyesi de olsa, Young ile çalışmış bir isim de olsa, Sampedro’nun yerini almak kolay değildi. Ama müthiş bir performans verdi Nils. Üstelik (Bruce Springsteen ile çalan) grubu E Street Band’de olduğu gibi çok öne çıkmadan Young’a en iyi eşlik eden gitarcılardan (hatta eski günlerdeki gibi piyano da çalarak) biri olduğunu gösterdi.
O konserin aslında bir “test” olduğunu ancak yeni anlayabildik. İşte sitenin takipçilerinden Ken’e verdiği yanıtta ortaya çıktı ki, bunlar sadece konser vermekle kalmamışlar…
Nitekim geçen hafta bir fotoğraf yayınladılar.. Rocky dağlarının tepelerinde, arkalarında karlar, ekip bir arada… 2.800 metrelik Rocky dağlarında, eski günlerin mekanik aletlerinin olduğu stüdyoya girip kaydetmişler. Geçen gün Neil Young’ın yayınladığı mesaja bakılırsa, kayıtlar bitmiş, hepsi evlerine dönmüşler ve albümün yayınlanmasının ardından bir turne planlamaya başlamışlar bile. Young’un yazdığına göre “3 dakikadan 14 dakika uzunluğa kadar değişen” 11 parçadan oluşan, eski CH albümleri “ayarında”, adını henüz koymadıkları albümü büyük olasılıkla bu sonbaharda çıkaracaklar.
Dağın tepesi.. Mutlak sessizlik… lapa lapa yağan kar… yanan şömine.. dolapta şişelerce single malt ve daha başka şeyler…. 70’lik dinozorlar eski kayıt aletlerinin olduğu stüdyoya günlerce kapanıyorlar….
Tam old school işi…
Aklıma geçenlerde Archives’da yayınlanan bir NYCH kaydı geliyor hemen.. 22 Ocak 2012’de Neil Young’un California’daki devasa Broken Arrow çiftliğinde yapılan bu kayıt, 37 dakika süren bir jam session. 18:48’lik beyin uçuran jam’in yanısıra, meşhur Cortez The Killer’ın 18:11’lik bence en müthiş yorumu var… Dinlemeyen çok şey kaybeder**** Sadece bu kaydı dinlemek bile Neil Young-Crazy Horse birlikteliğinin neler doğurabileceği hakkında yeterince bilgi verir sanırım.
Evet, mükemmel bir old rock albümü vaad ediyor yazılanlar…
Ralph Molina, Billy Talbot ve Poncho Sampedro’nun (şimdilerde Nils Lofgren) her ne kadar Neil Young ile anılsa da kendi özgün tarihleri var. Evet, Neil Young albümleri dışında pek bilinmiyorlar. Ama gerçek saf rock’u hiçbir zaman terketmeden yıllardır Neil Young ile olsun, kendi kendilerine olsun, para ün şan şöhret değil iyi müzik peşinde olan güzel ve mütevazi insanlar bunlar. Şimdi 70’lerine geldiler, sağlık sorunları yaşıyorlar (biri kalp krizi geçirdi, biri otobüsten aşağı düştü, parmaklarını kırdı vs.) ama 1970’lerin old rock’ını hala iliklerinde hisseden ve sadık takipçilerine sadece onu sunabilen sağlam dinozorlar işte…
İşte onlardaki bu saflık, galiba Neil Young’u çekiyor.. Her şey değişse de bu 3 dinozorun olduğu yerden milim kımıldamamaları, tarzlarını, hayatı yaşama biçimlerini korumaları ve birlikte müzik yaparlarkenki o müthiş uyumları onu cezbediyor, içindeki o sağlam Rocker’ı canlandırıyor.
Şu bi gerçek ki, Neil Young istese Crazy Horse yerine çok daha efsanevi Crosby Stills Nash’i tekrar bir araya getirebilir ve mali olarak inanılmaz bir kazanç sağlayabilirdi. Ama işte bunu yapmıyor ve yine old rock’u saf haliyle birlikte mükemmel çaldıkları, kimsenin tanımadığı bu 3 dinozor arkadaşını, Crazy Horse’u- tekrar bir araya gelip çalma araları biraz açılsa da-tercih ediyor..
Evet, hem albümü bekliyoruz hem de turneyi*****
Gerçi 2019 turnesinde bu line-up mı olacak, Sampedro geri mi gelecek, Neil Young turneden vaz mı geçecek hiç belli olmaz. Şapkadan her zaman bir tavşan çıkabilir. Neil Young-Crazy Horse ilişkisi her zaman o belirsiz doğasını korumaya devam ediyor ama NYCH yolculuğu da bir şekilde devam ediyor…
Meraklısı için dipnotlar:
*Archives: Neil Young’un hayatı boyunca söylediği, çektiği, yazdığı, her türlü malzemeyi bir araya getirmeyi hedeflediği site.. değişik tasarımı, gazete formunda sürekli güncelenen giriş sayfası, yıllara, aylara, günlere göre delice tafsilatlı bir şekilde sınıflandırılmış müziği, her parçayı, videoyu dolu dolu dinlemeyi özendiren kalite tercihleri ile gerçekten bir sanatçı için çoook farklı bir site.. kimbilir kaç kişi çalışıyor burada (üyelik şart):
** Lafgren’in ağzından o süreç.. Tam eşiyle otururken Neil Young arıyor ve konsere çağırıyor. Aradan 50 yıl geçmiş; tereddütte kalıyor ve prova bile yapmadan konsere çıkıyor.. Sonra Winnipeg’deki konser için -15 derecede Dakota’da Crazy Horse’un diğer elemanlarıyla buluşup önden çalışıyor… Çok acayip bir hikaye:
Nils Lofgren Explains How He Returned to Crazy Horse After Nearly Five Decades
*** 1975’den itibaren Crazy Horse’da elektrikli gitarda yer alan Poncho Sampedro’nun 43 yıl sonra niye ayrıldığı hala bir sır. Young, “şuan itibariyla bize katılamadı. İnşallah ilerde bize katılacak” gibi çok muğlak bir laf etti… Sampedro ise Uncut’a “Artık 70 yaşımdayım ve emekli oldum. Evde kalmak istiyorum. İnsanlar bana Crazy Horse‘ta olmamak acı değil mi diye soruyor. Hayır öyle değil, ben her zaman Crazy Horse’dayım, onun büyük bir parçasıyım” gibi mistik bir yanıt vermiş…
**** Bu jam session’ın kaydı, Spotify’da filan yok ama youtube’da var. Kulaklık takmazsanız hiç tıklamayın:
***** Turne demişken, NYCH’un yakınlara geldiğini duyunca, Türkiye’ye hiç gelmemiş olan bu efsaneleri dünya gözüyle görebilmek için 2013’deki Alchemy Tour’un Lucca (İtalya) ayağını eşiyle birlikte bizzat tecrübe eden biri olarak, Allah gecinden versin ama büyük ihtimalle NYCH’un son turnesi olacak 2019 sonunda başlayacak konserlerinden birini iki asla kaçırmamak şart. Meraklısı için küçük bir not: Neil Young, 12 Temmuz’da Hyde Park’ta Bob Dylan’la birlikte bir konser verecek. Bu konserin biletlerini mesele etti Neil Young. Çünkü festivalin sponsoru olan Barclays Bank’a kıl olduğu için (“fosil yakıtları finanse eden bir şey”), onayı olmadan bilet satışına başlanması üzerine konsere gelmiyorum açıklaması yaptı.. Bunun üzerine 12’sindeki konser festivalden ayrı, sponsorsuz yapılıyor.
****** Neil Young-Crazy Horse işbirliğinin tarihi 1973’e kadar geri gider… Neil Young ın arkadaşı olan ve aslında Crazy Horse’un kurucu şarkıcı-gitaristi olan efsane Danny Whitten’ın**** (aşırı dozdan rahmetli oldu aynı yıl) ile başlar hikaye… Danny’nin ölümünden sonra yerini alan, işte şimdi yeni çıkacak albümle tam 45 yıl sonra gruba geri dönen Nils’tir.
Bu Dipnotun dipnotu: Whitten demişken; Archives, büyük bir süpriz yaptı geçenlerde, Neil Young’un 1973 yılında Alabama Üniversitesi’nde verdiği, bugüne kadar kaydı olduğu bilinmeyen konserini yayınladı. “Tuscaloosa” adını taşıyan kaydın özelliği, Danny Whitten’in Young’u müthiş sarsan aşırı dozdan ölümünün ardından verdiği ilk konser olmasıydı. Young, Whitten’in ölümünden kendini sorumlu tutuyordu. Çünkü bu konser öncesi Whitten’in uyuşturucu yüzünden yaşadığı sefil durumu gören Young, böyle olmaz diyerek Whitten’i evine göndermiş, ama ne yazık ki LA’den ölüm haberi gelmişti. Konseri izlerken, dinlerken o karanlık havayı, depresif ortamı birebir soluyabiliyorsunuz. On yıllardır bu kaydı gizleyen Young’un nihayet yayınlama cesareti göstermesi de takdir edilesi…
Mehmet Şenol