İzmir’e taşınma kararı aldığınızda hissettiğiniz şu muydu: “İstanbul’dan gerçekten çok sıkıldık.”  

 

İzmir’de bir yaz geçirdik, İstanbul’a döndüğümüzde “Kentsel dönüşümün olduğu yerlerde duramayacağız.” dedik ve bir gün içerisinde karar verdik. Evin içi zaten bomba atılmış gibi inşaat tozlarıyla doluydu…  Toni zaten, İzmir levanteni. Kararımızı verdik ve tatlı bir çarşamba günü taşındık.

 

Biraz daha açalım o zaman… İstanbul’dan ayrılmanıza neden olan şeyler nelerdi? Siyasi mi, yoksa şehrin kaosu mu seni İstanbul’dan ayrılmaya itti?

 

İstanbul’dan ayrılmadan önce artık bardağı bir damla bile dolduracak damlam kalmamıştı. O yaz 3 ay boyunca Ildırı KöyüÇeşme ve Sakız Adası‘nda kalınca İstanbul’a dönüşümüz tam bir trajedi oldu. Döndüğümüz hafta okullar açılmıştı ve Memo 7.sınıfa başlamıştı, fakat evde kimse mutlu değildi. Toni ile İstanbul’a dönüşümüzün üçüncü gecesi filandı, birbirimize baktık, kısa bir sessizlik oldu, “Burada mı kalacağız?” dedik ve ertesi gün İzmir’e apar topar gelip okul ve ev bakıp, 3 gün içinde taşındık. Toni İzmirliydi, bense; seneler önce girdiğim depresyonda terapistim: “Sizin kesinlikle yeşil ve doğal ortamlarda olmanız gerek yoksa hep depresyona girersiniz.” demişti, kalktık geldik. Politik bir durumu da var elbette. Burası çok daha özgür.

 

“HAYATTA HER ŞEY BİTİYOR”

 

17 milyonluk bir şehir sizi ve yapmak istediklerinizi kısıtlamış gibi ki 9 yıl sonra yeni bir şarkıyla döndünüz. İstanbul’dan ayrılışınız müzikal üretiminizi nasıl etkiledi? 

 

Buraya gelirken gerek arkadaşlarım, gerekse ben acaba sıkılır mıyım dedim ama başımı kaşıyacak vaktim yok. Kürek mahkumu gibiyim. Hiç aralıksız üretiyorum. Resim, yazı, şarkı. Meğer gerçekten doğada olmak insanın kendi doğasına dönmesine yarıyormuş.

 

Toni, İzmir doğumlu mu? 

 

Evet ama onlar 1800’lerde mi 1600’lerde mi ne İtalya’dan göç etmişler. Belki de o bizden daha bile Osmanlı hatta. Biz İstanbul’da tanıştık ama o Atina’da da yaşadı. Toni, beynelmilel biri aslında.

 

Peki, Tarık Akan üzerine şarkı yapma fikri nasıl doğdu?

 

Hayatta her şey bitiyor, Tarık Akan gibi bir çocukluk idolümüz bile göçüp gidiyor, başka ne gitmeyecek ki?

 

 

Yakın geçmişe duyulan yoğun bir özlem var. Tarık Akan parçası bir özlemin parçası mı yoksa sevdiğin bir sanatçıya saygı duruşu mu?

 

Tarık Akan burada geçmişteki değer verdiğimiz, bizi oluşturan değerlerin bir prototipi. Onların en güzel hali. Hepimiz ona aşıktık.

 

Fotoğraf, https://www.aycaevhali.com/ adresinden alınmıştır.

 

 

BAŞARISIZLIĞIN SEBEBİ KİMDİ?

 

İlk albüme dönersek; ilk albüm beklentini karşıladın mı? 

Hayır.

 

Bunun sebebi neydi? 

 

Menajer… Tamamen menajer yüzünden güzelim albüm güme gitti. Telefonlarına bakmıyor, ulaşılamıyor… Yıllar sonra görüştüğüm arkadaşlarım; “Biz sana ulaşmaya çalıştık, bilmem ne festivaline çağıracaktık, ulaşamadık bir türlü.” dediler.

 

Menajere ulaşamayanlar, direkt seninle iletişim kuramıyorlar mıydı? Tanıdık değiller miydi? 

 

Hayır değillerdi. Radyo dolayısıyla, dinleyicilerle bir araya geldik ve sonra arkadaş olunca, eskiye dair hikayeleri anlatınca çıktı bu gerçekler.

 

İlk albümün prodüktörleri Serkan Hökenek ve Mor ve Ötesi’nden Burak Güven’di, değil mi? 

 

Evet, güzel albümdü o. Belki bakarsın ileride değerini bulur.

 

Tarık Akan parçasının dönüşleri nasıl sizce? 

 

Güzel. Bu şarkıların yanında ben stand-up da yapıyorum. O stand-up’ta bir ton şarkı var. Tarık Akan da onlardan bir tanesi ve şarkı için dönüşler çok güzel oluyor. Gösteriye gelenler seviyorlar. Daha az şarkı söyle, daha çok konuş diyen de oluyor tabii. Ben gösteride de hem şarkı, hem geyik yapıyorum. Albüm kafasıyla şarkı söyleyip, bir de komiklik yapan şu anda yok. Ama ben sadece komiklik yapmıyorum orada. Hayatın içinden hikayeler anlatıyorum. Artık hikayeleri daha belirgin, daha komik hale getirdim, şarkıları azalttım.

 

 

Gösterinin süresi azaldı mı? 

 

2 saate indirdim. Hem gösteriyi 2 saate indirdim, hem de 15-16 şarkı söylüyordum, konser gibi. Şimdi 10 şarkı söylüyorum.

 

“HAYVAN GİBİ BESTE YAPIYORUM”

 

Şarkıları albüm haline getirecek misiniz? 

 

Olacak, ama olacak dediğim işte bağımsız plak kafası olacak. CD Baby diye bir yerden kendim çıkarıyorum. Yurt dışında bazı bağımsız plak şirketleri var böyle. Onlar üzerinden ilerliyoruz.

 

detay: cdbaby.com

 

Yeni kayıtlar gelecek mi? 

 

Hayvan gibi beste yapıyorum. Elimde, yirmi tane kayda girecek şarkı var, daha bugün bir tane daha şarkı yazdım. Haftada bir şarkı çıkıyor. İshal oldum!

 

Stand-up gösterileriniz için sürekli İstanbul-İzmir arasında gidip geliyorsunuz ve radyo programı için tüm ekipmanlarınızı da taşıyorsunuz. Zor değil mi? Aslında tatil gibi de bir yandan, çünkü başka bir şehre gidiyorsunuz… Sabah erken kalkmak filan… Zor aslında… 

 

Yok bee. Çocukluğumdan beri düstur edindiğim bir şarkı vardı. Sabah erken kalkar, bacak arasından sarkar. Şaka şaka.

 

İzmir üzerinden radyoda üretimde bulunmak nasıl gidiyor? Zorlukları var mı?

 

Evden yayın yapmak çok zevkli. Bizi duyup buraya gelen çok sayıda insan var. Tabii fiziki durumu müsait olanlar. Bunun dışında harika bir şey. Komşularımız bile yayına çıkıyor.

 

Ayça ve Toni ile eV Hali
Fotoğraf, https://www.aycaevhali.com/ adresinden alınmıştır.

 

Dövmeciliğe de başladınız. Nasıl oldu?

 

Aslında geçen sene başladı. Sonra uzun bir süre bıraktım. Ardından tekrar yapmaya başladım işte.

 

Dövme stüdyosu açmayı düşünmüyor musunuz? 

 

İzmir’deki evimizde en üst katı stüdyo yaptık zaten. Daha yeni başladım bu işi yapmaya aslında. Artık kurumsal tarafta mevzu olmayınca, bütün yeteneklerimle hayata saldırmaya karar verdim.

 

İstanbul’dan sonra izmir, özel radyolardan sonra Radyo Karavan. Hayatınızda büyük dönüşümler söz konusu… Radyo Karavan’a iten süreçler nelerdi?

 

Kurumsalda bana iş kalmadı. Başka seçeneğim yoktu. Bağımsız radyomuz ya olacak, ya olacak. Ama gösterilere de bekleriz yaneee.