Bu müzik de ne ola? Bankalar Caddesi’nden Caz Sesleri Geliyor!

Comments (0) Genel, Röportajlar

Hep filmlerde izlerdik, soğuk bir akşamda paltosuna sarılmış, bir mekandan başka bir mekana topuklularıyla koşuşturan bir kadın. Kapıyı açtığında konuşmalara karışan müzik sokağa yayılıyor, arkadaşlarıyla uzaktan selamlaşıyor, paltosunu vestiyere bırakıyor, hemen masaya gidiyor, içkiler söyleniyor, arkada harika bir canlı müzik… Çoğu zaman “jazz cats” dediğimiz keyifli ve enerjik müzisyenler, cayır cayır caz çalıyorlar.

Bunun bir benzerinin hayalini kuruyordum birkaç yıldır. Yaşadığım şehirde her sokaktan ayrı müzik sesi gelsin, bir mekana gideyim, tanıdıklarla sohbet edeyim. Biraz orada takılayım, sonra diğer mekandaki bir başka konsere yetişeyim; günlerin yorgunluğunu konserlerle, tanıdıklarla atayım, güzel müziğe doyayım.

5 Nisan Cuma akşamı Nardis’e uğrayıp bir süre Aydın Kahya’yı dinledikten sonra yokuştan koşa koşa yeni gözde mekanımız Social Jazz Bar’a Cem Tuncer Quartet’i dinlemeye inerken dışarı verilen müziği duyunca “Oh yahu” dedim, “tam da bundan bahsediyordum!”

Bankalar Caddesi’nde, Purl Hotel’in giriş kısmına (eski Nublu dersem bilenler çıkacaktır) açılan Social Jazz Bar, yeni yılın ardından 3 Ocak’ta hediye gibi gelmiş oldu aramıza. İlk aylar bir türlü gitmeye fırsat bulamadığım mekanda sürekli gördüğüm ve çok sevdiğim bir müzisyen neler olup bittiğine dair iyice merakımı uyandırınca kendisiyle şöyle bir sohbet edelim dedik.

Ozan Musluoğlu

İşletmesini ve ortaklığını Kuartet Advertising’den Korkut Bayraktar ile Sevil Günsal’ın üstlendiği Social Jazz Bar’ın müzikal direktörlüğünü Türkiye’nin önde gelen müzisyenlerinden kontrbas sanatçısı, basçı ve besteci Ozan Musluoğlu yapıyor. Tabii kendisinin Social’a katkıları bundan çok daha fazlası. Korkut Bey ile arkadaşlıkları çok eskiye dayanan Ozan’dan Social’ın hikayesini dinledim.

Ortak bir fotoğrafçı arkadaşları sayesinde tanışan ikili hem Kuartet aracılığıyla hem de ortak hobileri dolayısıyla bir sürü iş yapmışlar geçmişte. Ozan’ın 2012 yılında çıkardığı ve Türkiye’nin en iyi piyanistlerinden on iki tanesinin yer aldığı My Best Friends Are Pianists adlı albümüne sponsorluk ayarlayan isimmiş Korkut Bayraktar. Korkut Bey Aralık ayında eski Nublu’nun yerine bir mekan açılacağını söyleyerek ziyaret edip fikir vermesini istemiş kendisinden. “Cazcıya böyle bir şey sorulursa caz kulüp yapar” dedi gülerek.

“Harika bir caz kulüp olur diye düşündüm fakat ufak bir değişiklik yapılmalıydı. Alt kat düşünülüyordu mekan için; oysa bizim kulübün insanların göreceği bir yerde olması gerekiyordu ve sahnenin konumu ona göre ayarlanmalıydı. Aynı zamanda içeride çalınan müziğin dışarı verilmesi çok önemliydi. Güzel menüsü var, mutfağı çok iyi. Bir de güzel müzik eklenince her şey tamamlanacaktı.”

Müzikal direktörlüğünü yapan isim Ozan Musluoğlu olunca güzel müziğin garantisini de almış oluyorsunuz zaten.

Metropol hayatının yoruculuğuna, şehrin yoğunluğundan bunalmış insanlara nefes alabilecekleri bir alternatif sunarken, müzisyenlere de ek bir sahne kazandırmak istenmiş Social Jazz Bar ile.

“Yeni nesilden çok fazla müzisyen yetişiyor ve kulüpler artık yetmiyor. Özellikle yeni seslere yer verilmesi güçleşiyor böylece. Müzisyenlere fazladan bir sahne sunmak istedik. Hem var olan, çok sevdiğimiz müzisyen arkadaşlarımızın yer alması, hem de sesini duyurmak isteyen genç müzisyenler için Social bir başka alternatif olmuş oldu.”

Haftanın üç günü canlı müzikle başlayan mekan, takvimi dört güne çıkarttı yakın zamanda. Artık her Çarşamba, Perşembe, Cuma ve Cumartesi canlı performanslar var. Hafta sonu için genelde daha R&B, soul, funk, beat ağırlıklı müziğe yer vermeyi tercih ediyorlar.

“İstanbul’da zor hayatlar sürdürüyoruz, sürekli trafikle mücadele ediyoruz, bir yerden bir yere koşturmacalar hiç bitmiyor. İnsanlara biraz farklı bir ortam sunabilmek, enerji düşüklüğünü alabilmek açısından iyi olacağını düşündük” diyor programın bu şekilde tercih edilmesi hakkında.

Tüm müzikal kurgusunu Ozan hallediyor mekanın, sahne alacak müzisyenlerle kendisi iletişim kuruyor yahut ona gidiliyor booking için. Bu işin kolektif ilerleyen bir sistem olduğunu da belirtiyor kendisine mekanlardaki sanatçı seçimlerini sorduğumda.

 

Social Jazz Bar

“Müzisyen ve mekan sahibi bu yükü birlikte göğüslemeli bu sektöre hizmet ediyorlarsa. Daha birlikte, kolektif hareket edilmeli. Kendi müziğini yapmakta, buna diretmekte hiçbir sakınca yok. Ki buna da sonsuz destek. Fakat mekan sahibi açısından düşünerek sahip olunan kitleyi oraya çekebilmek gerekiyor sonraki iş imkanları açısından. Boş geçen geceden sonra tarih vermediği oluyor mekan sahiplerinin, karşılıklı yürüyen bir sistem.”

Konserler ve mekanların çeşitliliği açısından umutlu olduğunu belirtirken bir duruma daha değindi Ozan; tüm müzisyenlerin ve işletmecilerin yakındığı ortak bir durum olması sebebiyle burada da altını çizerek yer vermeli:

“22 milyon insanın yaşadığı bir şehirde 50 kişilik mekan dolmuyor. Konserlere neden gitmiyorsunuz? İnsanlarla konuşuyorum birileri sahne alacağı zaman, ‘Yok abi, Youtube’dan izliyorum zaten’ yanıtını aldığım çok oldu. Türkiye’de ne yazık ki ağır aksak gidiyor bu işler. Birileri konserleri takip ediyor fakat çok az bir kitleden bahsediyoruz. Elbet öz bir kitle, bazen çok az kişiyle inanılmaz mutlu olunabiliyor sahnede. Müziğini, seni anlayan insanlar; takdir ediyor, saygıyla dinliyor ve keyif alıyorlar. Fakat bu YouTube ve evde oturma zihniyetinden çıkmak gerekiyor artık.”

Korkut Bayraktar, Sevil Günsal ve Ozan Musluoğlu/ Social Jazz Bar

Social Jazz Bar yeni bir soluk oldu hepimize, Karaköy’ün aşağı taraflarına da ses gelmiş, gidip sevdiğimiz insanları dinleyebileceğimiz fazladan bir yer kazandırmış oldu. Farklı türlere destek verdiğini ve katı bir “Caz dediğin…” tavrıyla gidilmediğini görmenin sevinci bir yana (bu konuda Ozan ile birlikte Korkut Bey ve Sevil Hanım’a da teşekkür etmeli) ilerisi için yapılan planlar oldukça heyecan verici. Bolca gidiniz, bolca destek olunuz yerli müzisyenlere ve en kaliteli şekilde bizleri onlarla bir araya getirmeye çalışan işletmeci ve mekan sahiplerine. Birkaç ay geç de olsa hayırlı cazlar, bol kazançlar diyelim!

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir